YouTube Google'a Ne Kazandırır?

31 Ekim 2006 Salı

Google, 9 Ekim'de yaptığı duyuruyla YouTube'u 1 milyar 650 milyon dolara satın aldığını duyurdu. YouTube Şubat 2005 tarihinde iki arkadaşın (gerçekten) bir garajda kurduğu; bir yaşını yeni doldurmuş bir web hizmeti. Yaptığı şey kullanıcıların video dosyalarını kolayca yükleyip birbiriyle paylaşmasını sağlamak. Bu kadar. Peki onu bizim on binlerce çalışanlı, onlarca yıllık tarihe, milyonlarca dolarlık binalara, arsalara sahip anlı şanlı devlet kurumlarının özelleştirme bedellerinden kat be kat fazla tutara ulaştıran neydi? (Tekel'in 292 milyon dolara satıldığını hatırlayalım mesela).
Bunu Google'ın bir çılgınlığı olarak değerlendirmek saflık olur. Çünkü yine kısa sayılacak tarihinde görüldüğü gibi Google 'çılgınlık' olarak etiketlenebilecek hiçbir adım atmadı. Ama mantıklı hesapların da bu konuda berrak sonuçlar çıkardığını söyleyemeyiz. Pazardaki duruma bakınca YouTube'un lider konumda olduğu tartışılmaz. Aynı hizmetleri veren Google, Yahoo, Microsoft gibi dev rakiplerin karşısında dimdik ayakta kalmayı ve açık arayla liderlik koltuğunda oturmayı başardı. Ziyaretçilerine günde 100 milyon video izleten, her gün 65 bin yeni video dosyası yutan ve ayda 20 milyon kişi tarafından izlenen bir siteden bahsediyoruz. Pazar payı yüzde 60. Son dönemdeki haberlerle bu rakamların misliyle yükseleceğine şüphe yok. Ancak aynı YouTube aslında bir yandan da batmanın eşiğinde bir firma(ydı). Günde 100 milyon video izletebilmek için her ay sadece internet hattına 1 milyon dolar ödüyordu. Google'ın da ilk sermayesini sağlayan Sequoia Capital adlı risk sermayesi şirketi tarafından aldığı 12 milyon dolarlık paranın tamamını hat kirasına yatırdı. Personel maaşlarını bile ucu ucuna çıkarabilen firmanın geleceğe yönelik mucizevi bir gelir beklentisi de yoktu. Dolayısıyla bunca popülerliğin bedeli olarak mecburen bir dev sermayenin kanatları altına girecek ya da iflas bayrağını çekecekti. Neyse ki bu açıdan şanslıydı. Zira kapısında medya devi Murdoch ve Bill Gates gibi isimler sıradaydı. Tercihin neden Google'dan yana yapıldığı konusu net değil fakat eğer kaybedenlerin gerekçesi paraysa ilerde çok üzüleceklerine şüphe yok. Verilere bakınca hiçbir mantığa oturmayan bu garip alışverişin arkasında iki berileyici unsur var. Birincisi kullanıcıların yarattığı içeriği yöneten sitelerin yükselişi. Eskiden siteler kullanıcılara içerik üretmek için uğraşırdı; şimdi devir kullanıcıların içeriğini yönetmek üstüne kurulu. Yani kullanıcılara her gün bir fotoğraf yollamak yok; mesele onların yolladıklarını toplayıp idare etmek. Video için de, şarkı için de aynı şey geçerli. Bugünün kazanan siteleri üyelerin yarattığı şeyleri saklayıp organize edebilenler. Google'a bunca parayı döktüren ikinci şeyse rekabetin güçlüğü. Yani pazarın büyük dilimini kaptırınca, karşı taraf inanılmaz bir hata yapmadıkça parayla, reklamla öne geçmek imkânsız. Olsaydı Microsoft Google'ı; Google da YouTube'u ayağının altında ezerdi. Olmuyor işte.

Kaynak: M. Serdar Kuzuloğlu - Radikal

0 yorum: